Bakan Arınç'ın makamında gerçekleşen ziyarette, Palandöken, ''Torba'' yasa tasarısına, esnaf ve sanatkârları ilgilendiren birçok maddenin girdiğini belirterek, Arınç'a teşekkür etti.
TESK Yönetimi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı makamında ziyaret etti. Ziyaretten memnuniyet duyduğunu ifade eden Bülent Arınç, birkaç ay önce güven tazeleyen Palandöken ve Gaziantep Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (GESOB) Başkanı Ömer Küsbeoğlu'nun da aralarında bulunduğu yönetim kurulu üyelerini tebrik ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Esnaf ve sanatkârların Türkiye'nin temeli, direği olduğunu vurgulayan Arınç, ''Hem Osmanlı, hem Cumhuriyet döneminde esnaf ve sanatkârlar iskeletimizi temsil etmiştir. Onun bozulduğu, kırıldığı bir yerde memleketimizdeki toplumsal barışın da karşılıklı güvenin de ekonominin de belinin kırılması mümkün'' dedi. AK Parti Hükümeti döneminde çok gayretli adımlar atıldığına, sorunların çözüleceği umudunun toplumda oluştuğuna değinen Arınç, şunları kaydetti: ''Anayasa'nın da amir hükmü gereğince esnaf ve sanatkârlarımızı geliştirici tedbirler almakla devlet zaten yükümlü tutulmuş. Sayın Başkanım, 'Şunlar şunlar yapıldı ama daha yapılacak çok şey var, gidecek çok yolumuz var' diyor. Doğrudur; çünkü dinamik bir kesimiz biz, bugün bazı sorunları çözseniz yarın uygulama sırasında yeni bazı taleplerle karşılaşabiliriz. Bir de geçmişten kalan ihmal edilmiş, gözardı edilmiş ve bugüne kadar maalesef çözülemediği için kronik hale gelmiş sorunlar var. Muazzam bir kitleyi temsil ediyorsunuz ve bu kitlenin sizden her gün talepleri var. Kapanan iş yeri olduğu zaman içinizin cız ettiğini biliyorum. Büyük bir gayretle çalıştığınızı biliyorum. Bu dönemde sizin kazandığınız en büyük konu TESK'i topluma hatırlatmak ve dinamik bir yapıya ulaştırmaktır. TESK'i izole edilmiş, tecrit edilmiş sırtını dönmüş bir yapıdan kurtarmaktır. Sizin iki dönemdir yaptığınız çalışmayla bakanlar, cumhurbaşkanları, meclis başkanları, başbakanlar sürekli TESK'le ilişki içinde oldular, bu önemlidir.''
''Sıkılı yumrukla el sıkışılmaz''
''Bu zamana kadar hem TESK hem de başka kuruluşlar ideolojik bir husumet içerisinde temsil ettikleri kitleleri bir kenara koyup sevdiklerini veya sevmediklerini ayırarak yola devam ettiler. Bu hiçbir kitlenin menfaatine değildir'' diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Birbirimizin sesini duymak, elini sıkmak zorundayız. Çok güzel bir söz var 'Sıkılı yumrukla el sıkışılmaz'. El sıkışacaksın açacaksın elini. Ben mensuplarımın çıkarlarını gözetmek zorundayım, bu çıkarları en iyi şekilde nasıl sağlarım, bizim için önemli. Siyaset yapıyoruz, siyasetin malzemesi insan, insanla ilişkilerimiz o kadar iyi olmalı ki sandığa gittiğimiz zaman oy bulalım. Bağırarak çağırarak, sırtımızı dönerek, 'hadi oradan' diyerek bizim vatandaşla husumet içinde olmamız bir siyasetçi için intihardan başka bir şey değil. Ben her zaman söylüyorum; bir meslek kuruluşu örnek olarak gösterilmek isteniyorsa bu konuda TESK'i örnek göstermek lazım. Esnaf ve sanatkârlar bugüne kadar ihmal edilmiş, öksüz ve yetim durumdaydılar. Onların sesini duyurmak gerekiyordu, öbürleri nasıl olsa seslerini duyururlar. Eskiler anlatırlar, 'Sen oğlanı sev, kız nasıl olsa kendini sevdirir' derler. Onlar nasıl olsa kendilerini sevdiriyorlar, bizim esnaf ve sanatkârı sevmemiz lazım.”
''AVM'lerle ilgili içimizde kanayan bir yara var”
Eşitsizliklerin kaldırılması gerektiğini ifade eden Bakan Arınç, şöyle konuştu: ''AVM'lerle ilgili içimizde kanayan bir yara var. Ben bunu muhalefetteyken de iktidardayken de söylemiş bir insanım. Tabii olayın farklı boyutları var ama bir tek masum, haklı boyutu var ki o da esnaf ve sanatkâr yaşamalıdır. İkincisi AVM'ler, süpermarketler adı ne ise Avrupa'daki ölçüler içerisinde Türkiye'de olmalıdır. Her sokağın içinde, her mahallenin başında kendisini küçülterek, 200-150 metrelere indirerek gece gündüz çalışarak, cumartesi pazar da açık olarak esnafın suyunu kesmemelidir. 'Kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine alıyor, istihdam sağlıyor, yabancı sermaye getiriyor' diyorlar bunların hepsi doğru olabilir ama başka büyük bir doğru var. Bu doğruları uzlaşma noktasında birbiriyle çatışır halde tutmamak lazım. Tüketimi artırıcı birtakım reklamlarla, göz alıcı kampanyalarla vatandaşı esnaftan soğutan bir yapıyı kabul etmemiz mümkün değil. Bunu bugün de söyledim, yarın da söyleyeceğim, elimdeki imkânları da bu yönde kullanacağım.'' Hükümet olarak maddi ve manevi en büyük desteği esnaf ve sanatkârlardan aldıklarını belirten Arınç, ''Anadolu'ya gittiğimiz zaman bizi kucaklayan bizi seven, bize yol gösteren yanlışımız bile olsa kulağımızı nazikçe çeken kesim esnaf ve sanatkârlar. Dövmüyor, vurmuyor, hakaret etmiyor 'Şurası iyi ama şurası da şöyle olsa keşke' diyor. Bir siyasetçi için bundan daha güzel bir şey var mı? Böyle bir memlekete, böyle bir kitleye ihtiyacımız var. Esnaf ve sanatkârımızın yüzünün gülmesi için çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayan bir durumda olması gerekiyor'' dedi.